Geçtiğimiz 31 Mart seçimlerinde iktidarın ekonomi zaafı sebebi ile tüm çabalarına rağmen İBB'yi kaybeden, ancak 25 ilçede iktidar olan AK Parti'de kaybın sorumlusu olarak İstanbul Teşkilatları değil, son hafta "HDP ve İmralı" üzerinden algı operasyonu yapmaya çabalayan Genel Merkez'dir.
Buradan Sayın Ekrem İmamoğlu'na halkın teveccühünü gölgelemek ya da seçimi o kazanmadı AK Parti kaybetti gibi tuhaf bir anlatım üslubuna bürünen bir anlam karmaşası yaratmaya da niyetim yok. Peşinen söyleyeyim.
Artık büyü bozulmuştur.
25 senelik miras, mirasyediler değil bizzat onun sahipleri tarafından "hovardaca" tüketilmiştir.
Aslında mirasın gerçek sahibinin "Milli Görüş" yani Erbakan olduğu uzun süredir dile getirilse de AK Parti "Biz çok değiştik" diyerek buna karşı çıkıyordu. Son dönemlerde atılan yanlış adımlara İmralı'nın ipine sarılmak da eklenince vatandaş bu kadar değişimin fazla olduğuna kanaat getirdi ki bu sonuç ortaya çıktı.
Kimse İstanbul'daki AK Parti Teşkilatlarına kusur bulmasın. Seçim sürecini ne İl Başkanı ne İlçe Başkanları yönetemedi. Hatta bir adım ileri gideyim. Binali Yıldırım da baş aktör olmadı. En başta Sayın Cumhurbaşkanı, sonrasında da partisinin kurmayları İstanbul'a geldi. Sistemi kurdu ve toparlanmaya katkı sunmaya çabaladılar.
Zaten oraya kimsenin itirazı da olmaz. Partisinin kazanması için sahada her şeyi yapmak mübahtır. Ama iftiraya sarılmak hatta Dağ, İmralı, Demirtaş söylemlerini ülke gündemine taşımak belki de en büyük yanlıştır.
Bu yanlışı yapanlar, halkın basietini yabana atmış. Hafife almıştır.
Yanı sıra, bu yanlışa MHP seçmeninin Genel Merkez'den bağımsız tepki vereceğini de hesaplayamamıştır.
Başkası bunları yapsa "Vatan Haini" yaftasını kolayca yapıştırabilecek iken "sessiz" kalınmasına Cumhur İttifakı bileşenlerinden MHP'nin tabanının tepki verdiğini sonuçlardan okumak mümkün.
Hatta Saadet Partisi seçmenlerinin yarısının da İmamoğlu'na oy verdiğini yine sonuçlardan okuyabiliriz.
Kaybetme korkusundan gaza gelip HDP seçmenine "Terör destekçisi", CHP seçmenine "Terör İşbirlikçisi", SP seçmenine "Terör İttifakı yancısı" diyecek kadar kendini kaybeden, halkı kamplara hatta kutuplara ayıran anlayış nihayet cevabını aldı.
Seçimi AK Parti Genel Merkezi kaybetti.
İstanbul İl ve İlçe Teşkilatları didindi, çabayı hiç bırakmadı.
Ancak onların 6 Mayıs'tan bugüne kaşıkla toplaya toplaya getirdikleri sonuçları, sadece 3-4 günde kepçe ile hatta kazanla savuran iktidar sahipleri kimseye suç bulmasınlar.
Özetle seçmen 23 Haziran'da şunu söyledi...
AK Parti'de değişim şart...
Ancak sadece tabanda değil, aslında sadece tavanda...
Kalın sağlıcakla...