Kartal'da 2009'dan 2019'a 10 yıl boyunca belediye başkanlığı yapan Op. Dr. Altınok Öz'ü, görevini bıraksa da Belediye Meclisi'nden anmaya devam ediyorlar.
Bu anmalara gazetemizi de araç kılan AK Partili Belediye Meclisi üyeleri Sayın Muhammer Bektaş'a ve Sayın Arzu Öğüt Şimşek'e teşekkür ediyorum. Bu vesile ile ben de bir özet geçmek isterim.
Demişler ki özetle: "Kartal'da basın özgürlüğünden bahsediyorsunuz ama bir gazeteye ve dergiye çok para vermişsiniz!"
Evet... Verdiler ama her şey yasal zeminde oluyordu. Verdiler ama sandığınız kadar da çok değildi sayın meclis üyeleri...
Gazetesini 14 ay boyunca tek kuruş destek almadan ilçenin gündemi ile her gün çıkarabilen ikinci bir arkadaşım olsaydı inanın ona da bu imkanı vermeliydiler. Yapamadılar. Alamadılar. Yani yine de bir adalet terazisi vardı.
Altınok Öz dönemine yönelik eleştirilerde "Hırsızlık, Kayırma, Fesat, Usulsüzlük" ya da başka bir yüz kızartıcı konu bulamamışsınız ki basına destek üzerinden giderek algı oluşturma çabasındasınız.
Her gün çıkan, 8-9 çalışanına sosyal hakları dahil maaş ödeyen, haber üreten, günlük bir gazetenin aylık ortalama maliyeti 80 bin Türk Lirasıdır. Yerel ölçekte tabii ki...
Altınok Öz'den özür dileyin... Kartal'ı çar çur etmediğinin kanıtı sizlersiniz!
Yıllık rakama vurduğunuzda elimize geçen belediye desteği bunun ancak yarısını karşılar ki vergi ve diğer kesintilerle net rakamın daha az olduğunu herkes bilir. Aslında bunu siz de bilirsiniz ama amaç üzüm yemek değil bizim üzerimizden bağcı dövmek olduğundan bilmezden gelebilirsiniz.
Bunu bir kamu zararı gibi sunmanızı da anlamış değilim.
Beyefendi ve hanımefendilere bir hatırlatma yapmak isterim.
Kullandığınız dil ne yazık ki ayrıştırıcı ve bölücüdür. Açıkça fitnedir. Derdiniz muhalefet ise bunun için farklı kalemler bulmalı ve onlar ile üstelemelisiniz. Ancak belli ki Sayın Altınok Öz devrinde olup bitenler arasında muhalefet edebileceğiniz tek husus basına ayırılan kaynaklardan ibaretmiş.
Herhalde önceki dönem belediye başkanımıza verilebilecek en güzel hediye de budur.
Tertemizsiniz Sayın Öz ama suçlusunuz. Bir gazeteye fazla destek oldunuz diğerlerine az...
***
Havuza bak havuza...
Sahi basına destek demişken Sayın Bektaş, Sayın Şimşek...
Şöyle bir sayayım. İlk aklıma gelenden itibaren. Eksik olur fazla olmaz...
Sabah, Hürriyet, Milliyet, Takvim, Star, Posta, Yeni Şafak, Güneş, Karar, Milat, yeni Birlik, Diriliş Postası, Akit, Yeni Asır, İstiklal ve niceleri...
Atv, Kanal D, Habertürk, Star TV, A Haber, Ülke Tv, Beyaz Tv, 24 Haber, NTV; Bloomberg TV ve niceleri...
Bu yayınlara mensubu olduğunuz iktidar tarafından gerek bütçe (Bakanlıklar) gerek bütçe dışı (İhaleler) ile aktarılan kaynakları da anlatsanız da vatandaşımız bilgilense diyorum.
Öyle ya...
Madem ki basına destek vermek suç ise en büyük suçu yıllardır ülkenin milyarlarca liralık kaynağını buralara aktaran mensubu olduğunuz iktidar partisi işlemiş ve işlemektedir.
Yok orası başka burası başka derseniz lafım yok. Zaten ne desek haksız oluruz. Siz her zaman haklı olursunuz. Basın özgürlüğünden dem vurur gibi yapıp basın desteği üzerinden siyaset yapmak da ancak size yakışır.
***
Havuz medyasını görememeniz, omurgasal mı yoksa siyasi körlük müdür?
Şimdi ikinizede soruyorum Sayın Bektaş ve Sayın Şimşek...
AK Parti Kartal İlçe Başkanlığı bünyesinde çalıştığı halde İBB'den maaş alan personelleriniz var mı? Varsa bu etik midir?
Her gün düzenli basılan bir gazeteden, yasal çerçevede alım yaparak halka dağıtmak mı daha kötü bir iştir?
Aynı çerçevede alınan Posta, Milliyet vb. gazeteleri neden bu sunumunuzda anmadınız? Bu gazetelerin havuz medyası mensubu olması sebebi ile konuşma yasağınız mı vardı?
Ayrıca Sayın Arzu Öğüt Şimşek hanımefendi, Kartal'da AK Parti Kadın Kolları Başkanı olduğunuz dönemde, bir başka belediyede maaşlı olduğunuz doğru mudur? Doğru ise bu parti kurullarınızın kararları ile ters düşmüyor mu?
Bunlara yanıt verirseniz memnun olurum.
***
Çamur atarken Sancaktepe'nin Erdemli araçlarını da açıklayın!
Unutmadan ekleyeyim.
Dergi çıkaran ancak belediye tarafından alınan sayıların dağıtımını bizzat yapması için belediye tarafından araç verilen bir başka yayıncı arkadaşımı da dilinize dolamışsınız. Lakin bu aracın verilme sebebini anlatmamışsınız. Açsanız daha şık olacaktı. Şahsi hizmet için mi belediye hizmeti için mi kullanıldığını söylemeniz daha iyi olurdu.
Tabi bunu demişken aklıma geldi.
Sancaktepe Belediye Başkanlığı'na seçilen AK Partili Sayın Şeyma Döğücü belediye dışında bulunan tüm araçları firmaya geri çağırtmış.
Aralarında bir milletvekili tarafından da kullanılan toplam 46 aracın (ki bunlar üst segment) 30'a yakınının Sivas dolaylarında olduğu da tespit edilmiş.
Onlar AK Partili olunca bu kamu zararı olmuyor mu? Partinin ismi AK Parti olunca tüm kusurlardan azade mi olunuyor?
Değerli meclis üyelerimizin bu konudaki görüşlerini öğrenmek için de sabırsızlanıyorum.
Beni aydınlatırlarsa kamuoyuna tarafsızca bilgi vereceğimden şüpheleri olmasın.
***
Siyasete fazla dokunmadan, halkın sorunlarına odaklanarak gazetecilik yapmak arzumu, kişisel ve siyasi beklentileri sebebi ile bozmaya çalışan bu meclis üyelerinin tavrını izlemeye devam edeceğim.
Ancak, belediye gerçeklerinden bu kadar uzak muhalefet yapan siyasetçileri gördükçe üzülmüyor da değilim. Tartışma konusudur. Olan, gerçekten emek veren tabanınızdaki samimi partililerinize oluyor. Onlar da gereğini sandıkta yapıyorlar...
Neyse... Çok da üzülmeyelim. Nasılsa bu tavra halkın da vereceği bir cevap olacaktır. Siyasetin çapının değişmesi ve çapsızların ayıklanması için gereken de budur...
Kalın sağlıcakla...