Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel'in seçildiğinden bu yana 130 gün geçmiş.
Peki bu 130 günde neler olmuş? Kendisinden beklentileri karşılayabildi mi? Bundan sonrasında neler olacak?
Bu sorular minvalinde Kartal'da siyaset ya da sivil toplum faaliyetleri ile ilgilenen hemen herkesin yorumlarını okuyorum. Değerlendirmeleri bazen tebessüm, bazen şaşkınlıkla izliyorum.
Öyle ki sanırsınız 5 yıldır görevde... O beş seneyi bomboş geçirmiş ve yarın seçim var...
Başkan koltuğa 23 Haziran'dan sonra oturdu!
Kimileri farkında değil ama Gökhan Yüksel görevine aslında 1 Temmuz günü başlayabildi.
Olur mu canım kardeşim, 5 Nisan'dan bu yana o koltukta dediğinizi duyar gibiyim. Ama kazın ayağı öyle değil.
Tekrar edilen İBB seçimleri sebebi ile birçok belediye başkanı gibi Gökhan Yüksel de ilçedeki dengelere dokunmadı. Belediye içi dengeyi hiç sarsmadı. Sadece günü yaşadı. Geleceği planladı ama küçük dokunuşlar dışında sadece ve sadece 23 Haziran İBB seçimlerine kilitlendi ve ona göre yol aldı.
Yani aslında 23 Haziran'dan 1 hafta sonra 1 Temmuz günü resmen görevine adapte oldu ve kadrosu başta, ilçede yapması beklenenleri uygulamaya koyulabildi.
Kısacası Gökhan Yüksel aslında 40 günlük başkan...
Bu 40 günde neler yaptığına bakarsak daha doğru eleştirebilir yani değerlendirebiliriz.
Uzun ama gerekli bir giriş olsa da konunun anlaşılması açısından önemli bulduğum için bunları yazdım. Ancak asıl önemli olanlara şimdi geçebiliriz.
Kasa boştu ama kaynak oluşturulabilirdi!
Kartal Belediyesi kasası hemen her başkanın devir aldığı gibi nerede ise tamtakırdı. Ancak, Altınok Öz döneminde Maliye ile yapılan yazışmalar gereği devredilerek vergi ve SGK borçlarına sayılabilecek okul arsaları (ki biri Çavuşoğlu diğeri Soğanlık'ta olan bu arsalar yaklaşık 42 milyon TL değerinde) nedense değerlendirilmedi. Mutlaka bu konuda Sayın Başkan bir düşünceye sahiptir. fakat bunu basın ile paylaşmadığı için bilemiyorum. Eğer o devir gerçekleşse, Kartal Belediyesi halen ödemekte zorlandığı vergi ve SGK borçlarına giden parayı kasasında tutabilir ve ödeme konusunda biraz daha rahat olabilirdi.
Bunların yanında yine 35 parsel diye bilinen Kartal D100'e yakın gecekondu önleme bölgesindeki bir arsa için de yine Altınok Öz döneminde yapılan görüşmeler ile 25 milyon lira kazanım (nakit) sağlayacak bir arsanın satışı da yapılmadı. Günümüz ekonomik koşullarında bence iyi bir rakamdı. Tabii ki aslında çok daha değerli olabilir. Üstelik üzerindeki gecekonduları da müteahhit firma protokol gereği üstlenecekti. Yani belediye sorunsuz bir kazanç elde edebilecekti. Sanırım burada da Sayın Yüksel'in bir başka düşüncesi vardır. Duyumlarıma göre İBB eli ile ya da Karyapsan tarafından yapılacak bir proje ile burayı Kartal belediyesi daha karlı biçimde değerlendirmek isteyebilir. Tabii ki bu konuda da basına ya da kamuoyuna bir bilgi gelmediği için duyumlarım ölçeğinde yazıyorum.
İşin özü; Kartal Belediyesi yaklaşık 67 milyon TL kaynağı değerlendirmedi. Bu da belediyenin nakit sıkıntısı yaşadığı şu günlerde aslında önemli bir kazanım olabilirdi. Neden yapılmadığını tabii ki bilgi alırsam paylaşacağım. Mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır.
"AÇIK KAPI" belediye ile halkı birleştirecek!
Peki parasal konulardaki bu sıkışıklık Gökhan Yüksel'i durdurdu mu? Bence hayır!
Aksine içeriye yönelerek çok değerli olabilecek işlere imza attı.
Adı kesinleşmemekle beraber "Açık Kapı" diye anılan ve 7/24 Belediyecilik hizmeti sunacak, vatandaşa her konuda bilgi sağlayabilecek, çok donanımlı, iletişim becerisi yüksek, gelecekte değeri daha iyi anlaşılacak bir proje kapsamında belediye içinden yaklaşık 60 kişi seçildi ve halen eğitiliyorlar.
Halkla İlişkiler anlamında çok önemli bulduğum bu projeyi ileride sizlerle daha geniş paylaşacağım. Bu kapsamda yetiştirilen personellerin, Kartal Belediyesi'nde çokça eleştirilen hızlı bilgi verme açığını kapatacağı ve birimleri daha da verimli çalıştıracağına da inanıyorum.
Bitti mi? Bitmedi...
İBB ile entegrasyon için ciddi bir planlama yapılıyor!
2020 - 2024 yılları arasında yapılacak tüm belediyecilik hizmetlerinin yer alacağı stratejik planın hazırlıkları yapıldı. Plan bitti. Şimdi yıl yıl ayrıştırılması yapılıyor. Yakında kamuoyu ile paylaşılacak.
Stratejik plan neden önemli?
Çünkü kamu kurumu olan belediye 5 yıl boyunca ne yapacaksa bu plan doğrultusunda yapar. Kısaca anlatmak gerekirse, (biraz abartayım) belediyeye alıncak çivinin efsafı dahi bu planda yazılır. Ona göre alınır. O planda olmayan bir işi yapmanız mümkün değildir. Yatırımlara hayat veren de şekil veren de bu planlardır. Bunlar bitmedikçe belediye yön bulamaz, yolunu kaybeder desek daha doğrudur.
Bitti mi? Bitmedi... (Burhan Pazarlama geldi aklıma :) )
Stadyum için en erken 3 yıl var!
Kartal'da son günlerde gündemde olan stadyum meselesi dahi bu planların konusudur. Stadyumun yeri hemen hemen net olsa da nasıl olacağı, hangi yöntem ile yapılacağı da bu planlardan sonra açıklık kazanacaktır. Ancak edindiğim izlenim, 3 seneye ihtiyaç olduğudur. Böyle büyük bir projenin finansman yükünü ve Kartal Belediyesi'nin borçluluğunu da göz önüne aldığımızda bu süre çok normal görünüyor.
Aslında en önemlisi İBB ile entegrasyon meselesi ki bunu daha da önemseyelim. Çünkü İBB ile eşgüdümlü plan yapan bir belediye, hem daha az kaynak harcayacak hem yatırımlarını daha hızlı yapabilecek. Kartal Belediyesi de bu konuda en hassas belediye olarak öne çıkıyor.
Koltukta Yüksel var ama planlar Öz döneminden...
İşin aslı şu ki şu anda yapılan hemen her iş hatta yatırım Altınok Öz döneminin planına göre yapılmak ve bitmek zorundadır. Yani Başkan Gökhan Yüksel icraatlarını ve nasıl bir belediye başkanı vizyonu ortaya koyacağını 2020 Ocak ayı itibarı ile ortaya koyacak. O tarihe kadar eleştiri de kızgınlık da boşadır. Hatta yanlıştır. Kendi planladığı dönemini başlatana kadar yapılanması da doğal olanıdır.
CEVİZLİ MEYDANI önemli bir kazanımdır...
Önceki dönemden kalan ama bir an önce açılması istenen Cevizli Meydanı'nın genel alan düzenlemesinin hızlıca bitirilip halkın hizmetine sunulacak (bayramdan sonra) olması da Kartal adına önemli bir kazanımdır. Aslında her şeyin paraya bağlı olmadığını, tersine istenince bir yolunun bulunacağının da açık bir örneğidir.
Üstelik 5 milyon TL kaynak aranırken nerede ise 1 milyon TL'den az bir rakama bu mesafenin alınması da belediye kaynakları ile daha hızlı ve ekonomik yol alınacağının da göstergesidir.
Basın ile ilişkilerde veri alışverişi arttırılmalı...
Tabii ki işleyiş içinde bizleri sıkıntıya sokan yanlış adımlar oluyor. Bilgi alışverişinde yeterli olmadığını düşünüyorum. Gerçekten gazetecilik yapmak isteyen basını bilgi anlamında yeterince beslemedikçe, iletişim kazaları da artıyor. Bu sebeple daha fazla bilgi paylaşımı bu süreçte önemlidir.
Zaman zaman tepki koysam da bilinmeli ki bu çıkışlar iyiye yöneltmek amaçlıdır. Varsa yanlış gidişe dikkat çekmek içindir. Yoksa belediye bizim belediyemizdir. Başkan Kartallıların kardeşi ve evladıdır. Hep birlikte destek olmalı, işini kolaylaştırmalıyız.
Eleştiri ve yorumlarımız şahsa değil işleyişedir.
Kartal Belediyesi hakkında bilgi edindikçe paylaşmaya ve bilgilendirmeye devam edeceğim.
En büyük fakirlik bilgi eksikliğidir. Bilgiyi alamamak kadar iletmemek de topluma karşı eksik görev yapmaktır. Lütfen iletişime dikkat edelim. Yönetişimin en önemli halkası olan iletişim kurumların halka karşı birinci sorumluluğudur. Bunu unutmamak ve hep irtibatta kalmak dileği ile...
Kalın sağlıcakla...