Sınav Kaygısının Üstünden Gelmek

          Gençlerde karşılaştığımız en yaygın problem sınav kaygısıdır. Aylarca verilen emeğin karşılığını göreceği şey sadece bir sınavdır. Bundan dolayı kaygı duymak oldukça doğaldır. İlk önce bunu bilmek lazım. Sınav kaygısının çözümü var mı? Elbette var. Birkaç yolundan bahsedebilirim. İlk önce sınav kaygısı, performans kaygısı diye de anılır. Yani performans göstermekte zorluk, sınav sırasında terleme, karın ağrısı, mide bulantısı, dikkat dağınıklığı, akla şarkı takılması vb. gibi durumlarla kendisini gösterir.

          Genellikle baskın karakterli ebeveynlerin çocuklarında bu sınav kaygısının olduğunu görüyoruz. Aslında bu kaygı çocuğun değil, annenin sınava olan kaygısıdır. Evde sınava verilen aşırı önem, çocuğun zihninde daha da büyür ve bu sefer sınavda birçok bilgiyi unutur. Çünkü yüklenilen sorumluluğun altında ezilir. Beklentileri, ders çalışma konusunda ısrarı ve sınav sonucu hakkında sert davranan çocuklar ya sınavda korku duyar ya da bilerek ebeveyni üzmek için düşük yapar. Bu yüzden sınav kaygısının temeli aileden mi yoksa gençten mi kaynaklanıyor bunu iyi bilmeliyiz.

          Artık olan olmuş, gerek ebeveyn tutumları gerekse çocuğun beklentileri olsun dönüşü olmayan bir dönemde olunabilir. Elbette bunun da bir çözümü var. EMDR hiç duymuş muydunuz? Türkçesi Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme şeklindedir. Adından da anlaşılacağı gibi, kişinin korku, kaygı ve travmalarını düşünmesini isteriz. O düşünürken sağ ve sol olarak iki ayrı uyaran veririz. Bu uyaranlarla eş zamanda düşünülen anılar duyarsızlaşır. Sonrasında travmalardan arınmış, huzurlu ve mutlu anılar ya da mevcut anının nötr hali yine uyaran vererek duyarsızlaştırır. Yani sizin duygularınızı kontrol edemediğiniz o anıyı düşündüğünüzde hiçbir duygu hissetmiyor olursunuz. Bu durum sınav kaygısı için önemli bir araçtır. EMDR tedavisi sonrası genç, sınav aklına geldiğinde kaygı, korku ya da heyecanı kontrol edilebilir düzeyde tutabilecektir. Sınavda ise daha soğukkanlı olabilecektir.

          Unutmayalım ki, kaygı ve korku başarılarımızın önüne perde çeker. Bu duygular hedefimizin içinde var olduğu sürece gereken motivasyonu alırız ancak sonuç tam istediğimiz gibi olmaz. Bu yüzden, geleceğinizi belirleyecek her şey için kötü duygulardan arınmış bir şekilde karar vermek daha sağlıklı olacaktır.